Kızılay Bulvarı, ticaret ve konut alanlarının kesiştiği, yoğun yaya ve araç trafiğinin yaşandığı bir cadde olarak öne çıkıyor. Ancak yaptığımız saha araştırması, bu alandaki ulaşım tercihlerinin karbon salımını önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor.
Araştırma için hafta boyunca çeşitli saatlerde yedi farklı ulaşım türünde (otobüs, minibüs, otomobil, motosiklet, scooter, bisiklet ve yaya) yerinde sayımlar gerçekleştirdik. Bulgularımız, özellikle yüksek araç kullanım oranının trafik sıkışıklığını artırdığını ve karbon emisyonlarını en üst seviyelere çıkardığını göstermektedir. Trafik ve emisyonlar hafta içi iş ve okul saatlerinde en yüksek seviyededir.
Yıllık hesaplamalar, Kızılay Bulvarı üzerindeki karbon emisyonlarının yaklaşık %87’sinin otomobillerden kaynaklandığını göstermektedir.
Trafik Yoğunluğu ve Karbon Emisyonları
Verilere göre, Kızılay Bulvarı üzerinde en sık kullanılan ulaşım türü özel otomobillerdir. Toplu taşıma araçlarına kıyasla çok daha düşük yolcu kapasitesine sahip olan otomobiller, metrekare başına en fazla yer kaplayan ulaşım aracıdır. Yüksek kullanım oranları trafik sıkışıklığına ve çevre kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Yıllık hesaplamalar, otomobillerin Kızılay Bulvarı üzerindeki karbon emisyonlarının yaklaşık %87’sini oluşturduğunu göstermektedir. Buna karşılık, toplu taşıma ve aktif ulaşım türleri (yürüme, bisiklet, scooter) çok daha düşük emisyon üretmekte, ancak konfor eksikliği ve yetersiz altyapı nedeniyle yeterince kullanılmamaktadır.
Sokak Tasarım Sorunları ve Sürdürülebilir Stratejiler
Kızılay Bulvarı’ndaki mevcut yol düzeni iki ana trafik şeridi ve park halindeki araçların kullandığı iki şerit olmak üzere toplam dört şeritten oluşmaktadır. Araçlara ve park yerlerine ayrılan alana rağmen, bisikletler veya scooterlar için ayrılmış şerit bulunmamaktadır. Ayrıca, kaldırımların genişliği farklılık göstermekte ve yayaların rahat hareket etmesini engellemektedir. Düzensiz yerleştirilmiş ağaçlar, elektrik direkleri ve kaldırımlara yasadışı olarak park edilmiş araçlar yürünebilirliği daha da azaltmakta ve güvenlik riskleri oluşturmaktadır.
Araştırmacılar olarak, emisyonları azaltmak ve sokakları daha yaşanabilir hale getirmek için çeşitli öneriler sunuyoruz:
- Toplu taşımanın teşvik edilmesi: Otobüs ve minibüs seferlerinin sıklığının ve düzenliliğinin artırılması özel araçlara olan bağımlılığı azaltabilir.
- Bisiklet ve scooter şeritlerinin oluşturulması: Özel bisiklet şeritleri aktif ulaşımı teşvik edebilir ve karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir.
- Kaldırımların genişletilmesi ve iyileştirilmesi: Yaya alanının iyileştirilmesi yürümeyi teşvik edebilir ve yaya trafiğini artırabilir.
- Park alanlarının azaltılması: Kaldırım kenarı park yerlerinin ortadan kaldırılması yeşil alanlar ve sürdürülebilir ulaşım alternatifleri için yer açabilir.
Kızılay Bulvarı’nın Geleceği
Bu araştırma, sadece Kızılay Bulvarı “nın değil, İstanbul” daki diğer birçok cadde ve bulvarın da daha sürdürülebilir bir ulaşım modeline geçmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Yerel yönetimler, ulaşım planlamasını araç trafiğini azaltacak ve çevre dostu, sürdürülebilir modelleri destekleyecek şekilde revize etmelidir. Aksi takdirde, trafik sıkışıklığı ve karbon emisyonu gibi sorunlar kentsel yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Bu araştırma, sadece Kızılay Bulvarı “nın değil, İstanbul” daki diğer birçok cadde ve bulvarın da daha sürdürülebilir bir ulaşım modeline geçmesi gerektiğinin altını çizmektedir.